KAAN VE BİLGİSAYARI

Kaan adında bir çocuk varmış. Kaan 11 yaşında 5. sınıfa giden öğrenciydi. Kaan oldukça meraklı ve araştırmayı seven bir çocuktu.

Bir gün Kaan okuldan eve döndüğünde annesinin, kardeşi Tunç’un başında telaşlı olduğunu gördü ve hemen kardeşine ne olduğunu sormuş. Annesi de kardeşinin ateşi olduğunu, ne yaptıysa ateşini düşüremediğini, diş çıkarırken de ateşlendiğini fakat bu kadar uzun sürmediğini söylemiş. Kaan telaşla bilgisayarının başına koşmuş ve kardeşinin hastalığını araştırmaya başlamış ve ateşin birçok sebebi olabileceğini öğrenmiş. Bunun için kardeşindeki bazı belirtilere bakmaları gerekiyordu. Annesine öğrendiklerini anlattı. Annesi kardeşinin üstünü dikkate çıkararak kontrol etmeye başladı ve vücudunda kırmızı lekeler olduğunu fark etti. Kaan’da lekeleri görünce yeniden bilgisayarına koştu ve bu lekelerin kızamık hastalığı olabileceğini öğrenmiş. Annesine durumu anlatınca babasını aramaya karar vermişler. Babası geldiğinde kardeşini hastaneye götürmüşler. Sonuç aynen Kaan’ın araştırdığı gibi çıkmış. Doktor gerekli tedaviyi yazıp Kaanları eve göndermiş. Kardeşi iki gün sonra sağlığına kavuşmuş.

Annesi Kaan’a “Bu araştırma olmasaydı basit bir diş çıkarma zannedebilirdim ve ihmal edebilirdim, senin sayende erken davrandık ve kardeşin kısa bir süre içinde iyileşti. Bunun için sana çok teşekkür ederim oğlum.” demiş. Kaan bu sayede teknolojiyi doğru yerde kullanırsak ne kadar faydalı biri olabileceğimizin farkına varmış.